Wednesday, October 22, 2008

god has given you one face, and you make yourself another.

hayatımın uzunca bi dönemini farklı olmaya çalışmakla geçirdim. arkadaşlarımdan, ablamdan, diğer kızlardan, herkesten. şimdiyse aslında benzer olmanın aynı olmanın o kadar da kötü bi yanı olmadığını farkediyorum. herkese "aman kızlar işte hepsi aynı" derken, kendiminde onlardan olduğunu unutmuştum sanırım. sonraysa bir çok travmatik olayla aslında tüm kızlarla aynı tepkileri verdiğimi, tüm insanlar kadar basit olabileceğimi, verdiğim tepkilerin hiç bi zaman unique olmadığını öğrenmem daha çok sarstı beni.
bazen, insan kendini başkalarıyla kıyasladığında, gördüğü hep bi yanılsama oluyor. bi açıdan baktığında, daha doğrusu kendi açından baktığında hep görmek istediğin gibi görüosun herşeyi.
kendini özel hissetmeye çalışmakla olmuo o fark, önemli olan kendin olabilmek. herkes olabilmek. sana bakıldığında farkı görmeleri diil, seni anladıklarında farketmeleri.
kendin olduğunda herkesten farklı olduğunu anlamak, sadece kendin için kendi sevdiğin şeyleri yaptığında, kendin için özel hissetmek aslında öğrenilmesi gereken belki de.
birileriyle yaşamak, birileriyle kendini bulmak diil, yanlışla doğruyla ve tüm hatalarınla kendin olmak.



(kurumsal bir şirkette çalışmaya başlayan biri olarak sonunda ciddi bişiler yazabildim.)