Wednesday, December 23, 2009

505

bir film, dizi izlerken, bütün yüzleri tanımaya çalışmak, eğer tanıyorsan daha dikkat kesilmek, ayrıntıları yakalamaya çalışmak, diğer rolleri gözden geçirmek. acaba bu bile alışkanlıklarımı sevmeme mi delalettir?
kendini yabancı hissetmediğin yerlerde, senin her cümlenin anlamını, her kelimendeki vurguyu neden yaptığını bilen insanlarla iletişim kurmak hep daha kolay. ne demek istediğini anlayan, aslında anlamsız birşeyin anlamını yakalayan insanlar. 3 sene belki 5 sene sonra bile eskiden kalan tek kelimeyle kahkaha atabildiklerin.
ya da insan kokuları. yanlarında olmadığın an bile imkansız yerlerde kokusunu hatırladığın insanlar. annen, arkadaşların, ya da sadece ismi olan insanlar.
ne çok şey var hafızamda, ne çok hatıra. sadece canları istediklerinde ortaya çıkan.
oysa "zaman su gibi akıp giderken" hala işaretler almaya devam ediyorum kafama. bazen unuttuğumu sandığım bir yazıyla, bazen kısacık bir film sahnesiyle, ya da sözünü hatırlamadığım şarkıların melodisiyle.
farketmeden geçen zamanlarımda, farketmeden yarattığım anılarımda, bazen eskiyi özlerken, en güzelinin alışkanlıklarıma bağlı kalmak olduğunu farkediyorum.
ne demiş ünlü bir düşünür (-ki bu ben oluyorum); " alışkanlıklarımı değiştirmeyi sevmiyorum, düzenimi bozmayı, yeniliklere uyum sağlamayı.. "


*alt metin: evimi değiştirmek istemiyorum haha.

No comments: