Tuesday, February 9, 2010

someone call the ambulance

simdi acik konusuyim hic bi sevgililer gunune sevgilimle girmedim. belki o yuzden konsepte bu kadar uzagim. ben zaten normalde iki insanin birbirini sevmesini de pek anlayamayan bi yapiya sahibim. yani biraz utopik gelio o birbirinin gozun icine bakip bal cicek bocek olan ciftler. insanlarin birbirini (hem de ayni anda) bu kadar sevebileceklerine inanmiyorum belki de. bilemiyorum. ask denen sey ego tatmini ve heyecansa bu durumda illa birinin +1 daha fazla sevmesi gerekio. tabi bunlar benim tamamen iliski kavramina baya uzaktan bakan bi insan olmamla da alakali olabilir. belki kendini cok sevmeye de baglanabilir bu ya da tam tersine. ama iste o "sana gelen bana gelsin" olayi baya yalan kanimca. niye bana gelsin yani madem "her ask bitermis bigun, bildim" madem insan yine heyecanlanabilir niye durduk yerde is aliyoruz basimiza dii mi! 
neyse 3 senedir ilk kez bu konuyla ilgili dusunup yazdigima gore artik baya dolmusum. simdi alalede bigun gelio die hediye kovalamaca durumuna girenlere biraz uzak bakiyorum. herhalde bi bildikleri vardir. (yilbasi ayri orda komun bi durum var. herkes herkese hediye alio, halklarin kardesligi durumu) neyse bence hediyenin makbulu zamansiz olanidir. bi de insan kendi yaptigi bisiyi veriosa karsisindakine daha ne ister deli gonul. 

candan ercetinden de alinti yaptim ya tam sevgililer gunu postu oldu. 

dur ben gidip biraz daha cikolata yiyim. 

No comments: